Karım benden çok çalıştığını iddia ediyor, ben ondan çok çalıştığımı!
Aramızda sen-ben gıcıklaşması var.
Kedi köpek neyse biz oyuz.
O benden daha az uyuyor.
Yok yok! Ben ondan daha az uyuyorum.
O benden fazla yoruluyor. Hayır hayır! Esas ben ondan fazla yoruluyorum.
Karım benden çok daha fazla sorumluluk sahibi olduğunu söylüyor, ben ondan da fazla...
Karım
kızımızla ilgilenmek için en fazla fedakarlığı kendisinin yaptığını
söylüyor, bense bunun fedakarlık olarak görülmesinin yanlış olduğunu
düşünüyorum.
Eğer bu bir fedakarlıksa, ortada istemeyerek, zoraki olarak yapılmış bir çaba var demektir.
Bu yüzden ben kızımla vakit geçirirken fedakarlık yapmıyorum.
Annesi yapıyor!
Ben güle oynaya kızımın yanında oluyorum.
Canım isteyerek!
Yanında olamayacak olduğum zamanlarda da, gayet basit, medeni insanlar gibi, önceden haber veriyorum.
Kızımı adam yerine koyuyorum.
Gayet ciddiyim.
Çocuk büyütmeyi bu kadar büyük ve korkunç eziyetli bir külfet haline getireceksek, çocuk değil manyak yetiştiririz bu bir.
Üstelik çocuk “fedakarlıkla” yapılan zoraki çabayı anlar, bu da iki!
Peh!
Siz kadınlar bir olayı abartınca, dövünerek yapınca, yapılan şey daha fazla anlam ifade ediyor diye düşünüyorsunuz.
Ben size söyleyeyim; yanılıyorsunuz.
Abartmayı kesin.
Dramada Oskarlıksınız.
Dünyada bu kadar çok insan çocuk yetiştiriyor, eminim hiç biri benim karım kadar kafayı yememiştir.
Çok düşünmekten, düşünerek davranmaktan, akım derken -okum demeye başladı...
Karım sanırım kafayı azıcık sıyırdı!
Ne böyle bir sinir gördüm, ne de böyle bir hırs.
Çocuk yetiştirecek diye tımarhanelik olacak. Gel de anlat anlatabilirsen!
Çocuğa yaptırmadığı spor kalmadı kardeşim. Bu hırsla alakalı.
Kendi kişisel hırsını çocuktan çıkarıyor.
Çocuk bitik.
Bir de hala soruyor; “Canın şunu DA ister mi?” diye.
Çocuğa kalsa, adımını atmaz evden.
Hem zaten daha yaşı da küçük!
Bir bıraksa da kızımın canı kendiliğinden bir şey çekse. Ya da kendisi bir talepte bulunsa.
Kıza fırsat verse!
Böyle giderse, kızımın canı asla hiç bir şey çekemez.
Hali kalmadığı gibi, “Nasıl olsa annem benim canımın ne çektiğini benden iyi bilir.” deyip işin içinden çıkar!
Olacağı budur.
Sanırım bu konuda da sidik yarışımız var.
Karım çocuk büyütme konusunda benden çok daha fazla şey bildiğini düşünüyor.
Bense BÜYÜTÜCÜ olmak yerine, çok iyi bir BABA olduğumu düşünüyorum.
Haşırt!