Sessiz bir akşam, yankilanirken odanda
Tutkun, merhametin
Ve yüreğinde sonsuzluğun kanatları çırpınır
Ve kilometrelerce ötede
Yapayalnız ellerim
Çizerken kavisler kalp atışlarım
Ve tenha gecenin
Boşluguna düşer sesin.
Bir yanda hülyaların, bir yanda aklın karışır
Ve tutarsın tüm yalnızlığınla geceyi
Vazgeçemediğim narçiçeği
Gölgem ayak ucunda
Ve bense...
Şehrin öbür ucunda
Daha unutamadık mı mor duyguları
Ve nazın karıştığı karşı yamaçları
Alev renginde suları
Kesişmişti ekseninde zaman
Ve bir türlü sevmeyi öğrenemediğimiz
Yoksulluklarımızda talan
Bir dirhem zifiri karanlığa buladık güneşi
Ve tüketemediğimiz kavuşma sevdalarını
Yasladık yüreğimizi her akşam gün batımlarına
Sukûtun örttüğü mahçup gecelerimize
Ve bir de ıpıslak gözlerimize
Ayrıştığımızı sandık her şafakta
Ve inceldi gözbebeklerimizde ayrılık
Dışarıda pusu kurmuş sonbahar
Ve söküm verdi sökemediğimiz dağlar
Ayrıştığımızı sanarak
İçimizde pişmanlık sağanak sağanak
Ve vazgeçemediğim narçiçeği
Gölgem ayak ucunda
Ve bense şehrin öbür ucunda...